1918 senesi,fevralın 22 sı,burası güney azerbaycan ,150 bin insan
kanına belenmış yerlerde,ama kimsenin sesi çıkmıyor!insan haklarını
savunan kurumlar,devletlerin hiç birisinin sesi çıkmıyor!üşüyörüm
anam,bir çocuğun sesini duymıyorsunuz mı!!ama anası süngülerı
sarmışdır.......
22 fevral 1918 yılında,güney azerbaycanda 150 bin türkün kanı yere dokuldu,ama tarıh yazanlar ve uzmanların hiç birisi bunu önemsememişler ve sadece ermenı kırldı,öldü yandı yazmışlar!ama çoklu yazarlar ve araştırmacılar da bunu yazmış ama batılı tarıhciler istememişler bunu görsünler rus ordusu güney azerbaycanı bolşevik devriminden dolayı terk etmesı,batı ülkelrine bu korkunu salıyor çünükü güclü bir osmanlı devletı var ortada ve eyer rus ordan gitse,osmanlı oraya girmek ihtimalı var,çünkü türk kaçar devletide iranda zaiflanmış,ona göre ermeni ve suryanilerı kullanarak ve bu atmosferi yaradarak ki anadoluda ermeniler katliam oluyorlar onları ingiltere vasitesile irana onlar tehcir edıyorlar,hal bu ki tarihlerinde yazıyorlar osmanlı onları surıyey tehcir edıyor.Bir yandan sultan abdulhamitin vermediyi filistin var ve bir yandan alınmamış azerbaycan toprağları var,büyük israili yartmak için ne yapma gerekiyor!kendi için içinde olmayacksın!başkalarını kullanacaksın!
19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın tamamına yakınını Çarlık Rusya’sı ve Sovyetler Birliği yönetiminde geçiren Azerbaycan Türkleri, sürekli olarak yaşadıkları topraklardan çıkartılma, kendi toprakları üzerinde kurulmuş Ermeni devleti lehine toprak kaybı ve özellikle Ermenilerin etnik temizleme uygulamalarıyla yüz yüze kaldı. Yaklaşık 2 milyon Azerbaycan Türkü katliama uğradı ve topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Ancak 19. yüzyılın başlangıcı Çarlık Rusya’sının sonunu getirdi. Çarlık Rusya’sının devrilmesinden sonra iktidara gelen Bolşevikler Taşnaksutyun liderleri ile işbirliği içerisine girdiler.
Ermenilerin Osmanlı ülkesindeki fitneciliği ve işgalci Ruslarla işbirliği yapmaları onların Osmanlı Devleti sınırlarından çıkarılmasına neden oldu. Onlar da İngiltere ve Rusya devletlerinin yardımıyla yerleşmeleri için en iyi yer olarak Batı Azerbaycan topraklarını (şimdiki Ermenistan) seçdiler ve Azerbaycan Türklerine karşı komplo kurmaya giriştiler. Mart 1918’de Rus ve İngiliz askerlerinin yardımıyla Urmiye, Hoy, Salmas ve Maku kentlerinde soykırıma başladılar ve binlerce Güney Azerbaycan Türkü’nü katlederek “Büyük Ermenistan kurmak istediler. Bu olayda da bölgenin Kürt aşiretlerinin işbirliğini genişlettiler. Fakat Ermenilerin çete başı Marşimon İsmail Ağanın eliyle öldürüldü böylece Ermeniler Güney Azerbaycan topraklarından çekildiler. 1918’de Kafkasya konusunda Türkiye, İngiltere ve Almanya arasındaki anlaşmazlığı fırsat bilen Antranik Zengezur’a saldırdı. Hazırlıksız yakalanan köy ahalisi Karabağ, İran ve Erivan’a giderek canlarını kurtarabildi. Eylül ayından itibaren Zengezur üzerine hücumlar yeniden başladı. Rut, Darabe, Agadu ve Bagudı köyleri tamamen dağıtıldı, Arkhalı, Şyagur, Melikli, Pulkent, Şeki, Kızılcık köyleri ise zarar gördü. Bu köylerde toplam 500 kişi Ermeniler tarafından öldürüldü. 1918 sonlarında ise Zengezur’da Azerbaycan Türklerinin yaşadığı 115 köy dağıtıldı. Toplam 7739 kişi olmak üzere 3257 erkek, 2276 kadın ve 2196 çocuk öldürülmüştü. Antranik, Khmbapet Dro ve Hamazasp’ın silahlı çeteleri yüzlerce köyleri yakmış, insanları öldürmüş veya zorla göç ettirmişti. Ağustos 1918’de Iğdır ve Eçmiadzin’de 60 köy Dro’nun silahlı çeteleri tarafından yağmalandı.
1918–1920 Taşnak iktidarı zamanı Ermenistan’da yaşayan 575.000 Azerbaycan Türkünün 565.000’i katledilmiş veya zorla göç ettirilmişti. Bazı Ermeni araştırmacıları da bu verileri onaylamaktadır: “1920’de Sovyet hükümeti zamanı Taşnakların yürüttüğü politika sonucu burada 10.000 kişiden biraz fazla Türk kalmıştı. 1922’de 60.000 göçmen geri döndükten sonra Azerbaycan Türklerinin sayısı 72.596 kişi olmuştur”.
1918-1920’de Azerbaycan Türklerinin katledilmesi veya zorla göç ettirilmesi 1905 katliamının devamı idi. Bu süre zarfında Ermeniler ciddi bir teşkilatlanma sürecine girmiş, silahlanmış ve propaganda faaliyetlerini genişletmişti. 1918’de Ermenistan (Ararat) Cumhuriyetinin kurulmasıyla Ermenilerde milli kimlik ve devlet anlayışı ivme kazandı. İki yıllık (Mayıs 1918-Kasım 1920) Taşnak iktidarı zamanı Azerbaycan Türklerinin % 60’ı öldürüldü.ama en önemlisi güneyde ne oldu ve bizim asemile olmıyan tarihçilerimiz ne yazıyorlar:
,rehmetlik motəmid-əl-vizarə yazıyor ki:Rus askerleri,savaşdan kaçıyordular,rus devletide yavaş yavaş kenara çekılıyordu.berst litofsk anlaşması 1918 yilin mayis ayında bu çekilimi daha güclendirdi.batı ülkererı rusların yerini doldurmağa çalışıyordular.onlar osamnlının kafkazya ordu göndermesinden korkuyordular.onlar çalışdılar ermenileri ve gürcilerı alternativ olarak rusların yerine koysunlar.bu telaşın içinde güney azerbaycanın cebheside önemleşdi.bu bölge kafkazya ve anadolunun omurgasıydır.bu bölgede bir hırıstıyan ordusu yaratmak oranı kurtarıyordu.onlar ruslardan bu işe yardım aldılar.çünkü ruslar bundan önce ermenilerı örgütleşme haline getirmişler.(urmiye dünya yakan savaşda,s23-22)basell nikitin,urmiyedeki rus konsolosu kendi kitabında yazıyor ki:rus ordusun şaşgın kalması ve cebheni terk etmesi,ermeniler cebhesini korkutdu.ona göre bir takım onlardan 1917 oktober ayında moskovaya gitdiler.bundan sonra bir acil telgeraf rus ordusunun baş kumandanindan bana geldi ,onda yazıyordu ki urmiyede bir ermeni ordusu yaranmasına karar almışız.bu ordu gerek türk cebhesinede yansısın.batı ülkeleri onlara destek vermeye kararlaşmışlar.onun ardından 3 fıransıs subayı bu ordunun yaranmasına başladılar......(nikitin,s236)ordunun yaranmasından sonra ,ermeniler ki osamnlı cebhesinde yenilmişler,güney azerbaycan halkını katiam etmeğe başladılar,1296 hicri şemsi yılında ,suryaniler ve ermeniler ki urmu(urmiyede)polislik görevindeydiler millete saldırdılar,onlar her kimse şehir içine alış verişe gelıyordu öldürıyordular,urmıye türk halkın direnci onları daha öldürmeğe maruz kalmalarını tesbit edıyordu.tohid melikzade,ciloluq(ermeni ve suryanılerin yapdığı soykrım)kitabında yazıyor ki:Cuma günü 22 fevral 1918 yılında urmiyenin 3 günlük soykırım başladı,petrosun emrine göre askerhan mahallesinin suryanilerı türklerin evlerine saldırdılar,türkler ki hazırlık yapmamışlar,ani şehid ölüyürdular.suryaniler ev sahiblerini öldürüb ve evin eşyalerini karet edıyordular,sonra evi yakıyordular.kaç türk ki silahları varımişda kendilerini savunamadılar ve şehid oldular.şehrini görüntüsü çox ağlamalı,bir yandan kurşun sesi ve bir yandan yakılan evler ve cenazeler,yaralıların naleleride duyuluyordu.rus ve fıransız askerleride ermenilere ve suryanilere yardım edıyordular.kentin görüntüsü tam deyişmişdir.....(azerbaycan birinci dünya savaşında,melikzade,s110-111)bu son deyildi,belki suryaniler o zaman ki marşimun onların liderini isamyil ağa simitko diyerk bir kürt başcı öldürdü,güney azerbaycanın salmas şehrine hucum edib ve türk halkını kırmaya başladılar,kulam han hişmet o günlüri böyle anlatıyor:cilolar(ermeni ve suryaniler) liderlerinin ölümü duydular,başciları tarafinden onlara izin veriliyor ki bütün urmu türk halkını öldürsünler.bu katliam 12 saat süresinde yapılacakmış.çarşenbe günün sabahaı nevruza yakın 12 bin ermeni kente girdiler,bu tarafdan şehr içinde olan ermeniler ve kafkasyadan gelen soydaşlarıda onlar katılıb ve sivil türklere saldırdılar.bir anada binlerce silahın sesi şehrin içinde duyuldu.onlar evlerin kapılarını taş ve balta ile kırdılar ve eve girib her kesi öldürdüler.halk çocuklarını kuyuya atıb ya da soba borularında muhafizet edıyordular….bugün onlar her kesi görüyordular kurşun kafasına sıkıyordular….hatta ordaki musevileride karet etdiler ve öldürdüler.bu katliamda 12 bine yakın türk ve musevi öldü(garıb şehrin naleleri,kulam han hişmet,s58-63)ahmet kerevi 18 yil azerbaycan tarihi kitabında yazıyor ki:33 gün savaşdan geçıyor,şehirde yiyecek,sığınacak bir yer yok!....ehalini gördüğü zaman hepsini ermeniler kurşuna bağılıyordular.mirza kasım emin-əl-şer hoylu el yazmalarında var ki:Osmanlı ordusu gelmeseydi bizim hepimiz öleceydik…….haci gulam hüseyin yəzdanlı,kendi el yazmalarında yazıyor ki:kürtler marşimun suryanilerin liderini öldürdüler ,cilolar(suryaniler) salmas şehrine girdiler,onlar vahşı ve savaşan bir ırkdılar,silahı millet doğru tutub ve para ıstıyordular,para aldıkdan sonra onlara kurşun sıkıyordular.benim cebimdede 50 tümən para variri,onuda benden aldılar gözümün önünde büyük babamı şehit etdiler….kızlar yüzlerine kömür yakıyordular ta onlara tecavüz etmesinler….yaşlılar bu görüntülerı gördüğü zaman ağlıyordular….halkın sahibi yokmuş.halkın namusunu lekelendirdiler…..anderanik 2bin ermeni askerile beraber arazın o tarafından geldı,yolunda olan her kesi öldürdü,hoy şehrine saldırdı,köyler ehalisi hoya sığındılar…hoyda 60 türk anadolu askerı halka yardım edıb şehri savundular…əyər osmanlı olmasaydı biz hepimiz,toprağlarımız….hiç bir şey kalmayacakdır.mam pira bir suryanidir ben onun el yazmaların urmiyede buldum ve bir suryanı arkadaş buldum bazı yerlerini bana tercüme etdi orda diyor ki:ruslar herne var orda biz suryanilere verdiler,silah ve para……ağa petrosa sürmə marşimonun xanımı emr etdi kid aha hucum etmeyin(kan dökmeyin)dönün yoksa ingiltere kırpaçıla karşı karşıya gelecekler….
Belijni vostok dərgisində ki 1930 da yayınlammışdır,diyor ki:o dönemde yüzde 15 güney azerbaycanın türk halkı soykırım olmuşlar ki buda 150 bine yakın insan ölmesini tesbit edıyor.hala bundanda kurtulmamış,ismail ağa simitko kürdlerı türkler saldırmış ve dahaca artık orda mazlum türk müslüman halkını kırmışlar.sadəcə bunlar deyil çoklu insan orda isamyil ağa ve kürtler tarafından soykırıma maruz kalmışlar.güney azerbaycan milleti,anadolumuzun türkü ve quzey azərbaycan kardeşlerimiz bu soykrımlara maruz kalmaları sadece o dönemde deyil,belki karabağlar ve hocalılarıda unutmamışık.bunların hepsini ben detaylı olarak 1915 kitabımda açıklamışam ama duyan yok sesimizi!şimdide utnmayarak bizlerı kurtaran osmanlı devletini suçluyorlar,hal bu ki onlar olmasaydılar,bizlerı babalarımızı onlar daha artık kesecekdiler,umarım sesimi birisi duymuş olmuşdur!
Rıza talebi
22 fevral 1918 yılında,güney azerbaycanda 150 bin türkün kanı yere dokuldu,ama tarıh yazanlar ve uzmanların hiç birisi bunu önemsememişler ve sadece ermenı kırldı,öldü yandı yazmışlar!ama çoklu yazarlar ve araştırmacılar da bunu yazmış ama batılı tarıhciler istememişler bunu görsünler rus ordusu güney azerbaycanı bolşevik devriminden dolayı terk etmesı,batı ülkelrine bu korkunu salıyor çünükü güclü bir osmanlı devletı var ortada ve eyer rus ordan gitse,osmanlı oraya girmek ihtimalı var,çünkü türk kaçar devletide iranda zaiflanmış,ona göre ermeni ve suryanilerı kullanarak ve bu atmosferi yaradarak ki anadoluda ermeniler katliam oluyorlar onları ingiltere vasitesile irana onlar tehcir edıyorlar,hal bu ki tarihlerinde yazıyorlar osmanlı onları surıyey tehcir edıyor.Bir yandan sultan abdulhamitin vermediyi filistin var ve bir yandan alınmamış azerbaycan toprağları var,büyük israili yartmak için ne yapma gerekiyor!kendi için içinde olmayacksın!başkalarını kullanacaksın!
19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın tamamına yakınını Çarlık Rusya’sı ve Sovyetler Birliği yönetiminde geçiren Azerbaycan Türkleri, sürekli olarak yaşadıkları topraklardan çıkartılma, kendi toprakları üzerinde kurulmuş Ermeni devleti lehine toprak kaybı ve özellikle Ermenilerin etnik temizleme uygulamalarıyla yüz yüze kaldı. Yaklaşık 2 milyon Azerbaycan Türkü katliama uğradı ve topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Ancak 19. yüzyılın başlangıcı Çarlık Rusya’sının sonunu getirdi. Çarlık Rusya’sının devrilmesinden sonra iktidara gelen Bolşevikler Taşnaksutyun liderleri ile işbirliği içerisine girdiler.
Ermenilerin Osmanlı ülkesindeki fitneciliği ve işgalci Ruslarla işbirliği yapmaları onların Osmanlı Devleti sınırlarından çıkarılmasına neden oldu. Onlar da İngiltere ve Rusya devletlerinin yardımıyla yerleşmeleri için en iyi yer olarak Batı Azerbaycan topraklarını (şimdiki Ermenistan) seçdiler ve Azerbaycan Türklerine karşı komplo kurmaya giriştiler. Mart 1918’de Rus ve İngiliz askerlerinin yardımıyla Urmiye, Hoy, Salmas ve Maku kentlerinde soykırıma başladılar ve binlerce Güney Azerbaycan Türkü’nü katlederek “Büyük Ermenistan kurmak istediler. Bu olayda da bölgenin Kürt aşiretlerinin işbirliğini genişlettiler. Fakat Ermenilerin çete başı Marşimon İsmail Ağanın eliyle öldürüldü böylece Ermeniler Güney Azerbaycan topraklarından çekildiler. 1918’de Kafkasya konusunda Türkiye, İngiltere ve Almanya arasındaki anlaşmazlığı fırsat bilen Antranik Zengezur’a saldırdı. Hazırlıksız yakalanan köy ahalisi Karabağ, İran ve Erivan’a giderek canlarını kurtarabildi. Eylül ayından itibaren Zengezur üzerine hücumlar yeniden başladı. Rut, Darabe, Agadu ve Bagudı köyleri tamamen dağıtıldı, Arkhalı, Şyagur, Melikli, Pulkent, Şeki, Kızılcık köyleri ise zarar gördü. Bu köylerde toplam 500 kişi Ermeniler tarafından öldürüldü. 1918 sonlarında ise Zengezur’da Azerbaycan Türklerinin yaşadığı 115 köy dağıtıldı. Toplam 7739 kişi olmak üzere 3257 erkek, 2276 kadın ve 2196 çocuk öldürülmüştü. Antranik, Khmbapet Dro ve Hamazasp’ın silahlı çeteleri yüzlerce köyleri yakmış, insanları öldürmüş veya zorla göç ettirmişti. Ağustos 1918’de Iğdır ve Eçmiadzin’de 60 köy Dro’nun silahlı çeteleri tarafından yağmalandı.
1918–1920 Taşnak iktidarı zamanı Ermenistan’da yaşayan 575.000 Azerbaycan Türkünün 565.000’i katledilmiş veya zorla göç ettirilmişti. Bazı Ermeni araştırmacıları da bu verileri onaylamaktadır: “1920’de Sovyet hükümeti zamanı Taşnakların yürüttüğü politika sonucu burada 10.000 kişiden biraz fazla Türk kalmıştı. 1922’de 60.000 göçmen geri döndükten sonra Azerbaycan Türklerinin sayısı 72.596 kişi olmuştur”.
1918-1920’de Azerbaycan Türklerinin katledilmesi veya zorla göç ettirilmesi 1905 katliamının devamı idi. Bu süre zarfında Ermeniler ciddi bir teşkilatlanma sürecine girmiş, silahlanmış ve propaganda faaliyetlerini genişletmişti. 1918’de Ermenistan (Ararat) Cumhuriyetinin kurulmasıyla Ermenilerde milli kimlik ve devlet anlayışı ivme kazandı. İki yıllık (Mayıs 1918-Kasım 1920) Taşnak iktidarı zamanı Azerbaycan Türklerinin % 60’ı öldürüldü.ama en önemlisi güneyde ne oldu ve bizim asemile olmıyan tarihçilerimiz ne yazıyorlar:
,rehmetlik motəmid-əl-vizarə yazıyor ki:Rus askerleri,savaşdan kaçıyordular,rus devletide yavaş yavaş kenara çekılıyordu.berst litofsk anlaşması 1918 yilin mayis ayında bu çekilimi daha güclendirdi.batı ülkererı rusların yerini doldurmağa çalışıyordular.onlar osamnlının kafkazya ordu göndermesinden korkuyordular.onlar çalışdılar ermenileri ve gürcilerı alternativ olarak rusların yerine koysunlar.bu telaşın içinde güney azerbaycanın cebheside önemleşdi.bu bölge kafkazya ve anadolunun omurgasıydır.bu bölgede bir hırıstıyan ordusu yaratmak oranı kurtarıyordu.onlar ruslardan bu işe yardım aldılar.çünkü ruslar bundan önce ermenilerı örgütleşme haline getirmişler.(urmiye dünya yakan savaşda,s23-22)basell nikitin,urmiyedeki rus konsolosu kendi kitabında yazıyor ki:rus ordusun şaşgın kalması ve cebheni terk etmesi,ermeniler cebhesini korkutdu.ona göre bir takım onlardan 1917 oktober ayında moskovaya gitdiler.bundan sonra bir acil telgeraf rus ordusunun baş kumandanindan bana geldi ,onda yazıyordu ki urmiyede bir ermeni ordusu yaranmasına karar almışız.bu ordu gerek türk cebhesinede yansısın.batı ülkeleri onlara destek vermeye kararlaşmışlar.onun ardından 3 fıransıs subayı bu ordunun yaranmasına başladılar......(nikitin,s236)ordunun yaranmasından sonra ,ermeniler ki osamnlı cebhesinde yenilmişler,güney azerbaycan halkını katiam etmeğe başladılar,1296 hicri şemsi yılında ,suryaniler ve ermeniler ki urmu(urmiyede)polislik görevindeydiler millete saldırdılar,onlar her kimse şehir içine alış verişe gelıyordu öldürıyordular,urmıye türk halkın direnci onları daha öldürmeğe maruz kalmalarını tesbit edıyordu.tohid melikzade,ciloluq(ermeni ve suryanılerin yapdığı soykrım)kitabında yazıyor ki:Cuma günü 22 fevral 1918 yılında urmiyenin 3 günlük soykırım başladı,petrosun emrine göre askerhan mahallesinin suryanilerı türklerin evlerine saldırdılar,türkler ki hazırlık yapmamışlar,ani şehid ölüyürdular.suryaniler ev sahiblerini öldürüb ve evin eşyalerini karet edıyordular,sonra evi yakıyordular.kaç türk ki silahları varımişda kendilerini savunamadılar ve şehid oldular.şehrini görüntüsü çox ağlamalı,bir yandan kurşun sesi ve bir yandan yakılan evler ve cenazeler,yaralıların naleleride duyuluyordu.rus ve fıransız askerleride ermenilere ve suryanilere yardım edıyordular.kentin görüntüsü tam deyişmişdir.....(azerbaycan birinci dünya savaşında,melikzade,s110-111)bu son deyildi,belki suryaniler o zaman ki marşimun onların liderini isamyil ağa simitko diyerk bir kürt başcı öldürdü,güney azerbaycanın salmas şehrine hucum edib ve türk halkını kırmaya başladılar,kulam han hişmet o günlüri böyle anlatıyor:cilolar(ermeni ve suryaniler) liderlerinin ölümü duydular,başciları tarafinden onlara izin veriliyor ki bütün urmu türk halkını öldürsünler.bu katliam 12 saat süresinde yapılacakmış.çarşenbe günün sabahaı nevruza yakın 12 bin ermeni kente girdiler,bu tarafdan şehr içinde olan ermeniler ve kafkasyadan gelen soydaşlarıda onlar katılıb ve sivil türklere saldırdılar.bir anada binlerce silahın sesi şehrin içinde duyuldu.onlar evlerin kapılarını taş ve balta ile kırdılar ve eve girib her kesi öldürdüler.halk çocuklarını kuyuya atıb ya da soba borularında muhafizet edıyordular….bugün onlar her kesi görüyordular kurşun kafasına sıkıyordular….hatta ordaki musevileride karet etdiler ve öldürdüler.bu katliamda 12 bine yakın türk ve musevi öldü(garıb şehrin naleleri,kulam han hişmet,s58-63)ahmet kerevi 18 yil azerbaycan tarihi kitabında yazıyor ki:33 gün savaşdan geçıyor,şehirde yiyecek,sığınacak bir yer yok!....ehalini gördüğü zaman hepsini ermeniler kurşuna bağılıyordular.mirza kasım emin-əl-şer hoylu el yazmalarında var ki:Osmanlı ordusu gelmeseydi bizim hepimiz öleceydik…….haci gulam hüseyin yəzdanlı,kendi el yazmalarında yazıyor ki:kürtler marşimun suryanilerin liderini öldürdüler ,cilolar(suryaniler) salmas şehrine girdiler,onlar vahşı ve savaşan bir ırkdılar,silahı millet doğru tutub ve para ıstıyordular,para aldıkdan sonra onlara kurşun sıkıyordular.benim cebimdede 50 tümən para variri,onuda benden aldılar gözümün önünde büyük babamı şehit etdiler….kızlar yüzlerine kömür yakıyordular ta onlara tecavüz etmesinler….yaşlılar bu görüntülerı gördüğü zaman ağlıyordular….halkın sahibi yokmuş.halkın namusunu lekelendirdiler…..anderanik 2bin ermeni askerile beraber arazın o tarafından geldı,yolunda olan her kesi öldürdü,hoy şehrine saldırdı,köyler ehalisi hoya sığındılar…hoyda 60 türk anadolu askerı halka yardım edıb şehri savundular…əyər osmanlı olmasaydı biz hepimiz,toprağlarımız….hiç bir şey kalmayacakdır.mam pira bir suryanidir ben onun el yazmaların urmiyede buldum ve bir suryanı arkadaş buldum bazı yerlerini bana tercüme etdi orda diyor ki:ruslar herne var orda biz suryanilere verdiler,silah ve para……ağa petrosa sürmə marşimonun xanımı emr etdi kid aha hucum etmeyin(kan dökmeyin)dönün yoksa ingiltere kırpaçıla karşı karşıya gelecekler….
Belijni vostok dərgisində ki 1930 da yayınlammışdır,diyor ki:o dönemde yüzde 15 güney azerbaycanın türk halkı soykırım olmuşlar ki buda 150 bine yakın insan ölmesini tesbit edıyor.hala bundanda kurtulmamış,ismail ağa simitko kürdlerı türkler saldırmış ve dahaca artık orda mazlum türk müslüman halkını kırmışlar.sadəcə bunlar deyil çoklu insan orda isamyil ağa ve kürtler tarafından soykırıma maruz kalmışlar.güney azerbaycan milleti,anadolumuzun türkü ve quzey azərbaycan kardeşlerimiz bu soykrımlara maruz kalmaları sadece o dönemde deyil,belki karabağlar ve hocalılarıda unutmamışık.bunların hepsini ben detaylı olarak 1915 kitabımda açıklamışam ama duyan yok sesimizi!şimdide utnmayarak bizlerı kurtaran osmanlı devletini suçluyorlar,hal bu ki onlar olmasaydılar,bizlerı babalarımızı onlar daha artık kesecekdiler,umarım sesimi birisi duymuş olmuşdur!
Rıza talebi
هیچ نظری موجود نیست:
ارسال یک نظر